SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

in #tr7 years ago (edited)

boys-1782427_1920.jpg

Pek çoğumuz Eleanor Roosevelt'in şu sözüne denk gelmişizdir:
“Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.”
Roosevelt'in bu sözüyle anlatmak istediği şeyin daha geniş kapsamlı halini Albert Bandura, Sosyal Öğrenme Kuramı ile bize sunmuştur. Bu yazımda Bandura'nın bu eşsiz kuramıma değineceğim. Keyifli okumalar :)

Sosyal öğrenme, dolaylı yaşantıları, model almayı (gözlem yoluyla öğrenme) kapsayan bir öğrenme sürecidir. Temelinde şu düşünce vardır: Öğrenme yalnızca ilk elden, yaşantılarımız yoluyla değil, başkalarının yaşantıları aracılığıyla da(dolaylı yaşantı) gerçekleşebilir. Yani insan yeni bir davranışı, bu davranışı hiç sergilemeden, pekiştirmeden de öğrenebilir. Bu tarzda oluşan davranış değişiklikleri gözlem yoluyla öğrenmedir.
Ör: Mutfak robotunun nasıl kullanılacağı, odunun nasıl kesileceği gibi şeyler bir modeli izleyerek öğrenilebilir.
Ör: Köpeklerle ilgili hiçbir olumsuz yaşantısı olmayan 6 yaşındaki bir çocuk kendisinden üç yaş büyük abisinin köpeklerden korktuğuna tanık olduğu için köpeklerden korkmayı öğrenebilir.

Bandura'ya göre gözlem yoluyla öğrenme; kişinin doğrudan kendi geçirdiği yaşantılar yoluyla değil bir başkasının(modelin) davranışlarını ve bunların sonuçlarını gözleyerek yeni bilgi ve bu bilgilere bağlı olarak da yeni davranışlar kazanmasıdır. Bandura'nın öğrenmeye ilişkin açıklamalarında dolaylı yaşantı kavramının önemli bir yeri vardır.

Nedir bu dolaylı yaşantı?

Kişinin davranışı üzerinde başka bir insanın davranışlarının sonuçlarını gözlemesi sonucu oluşan etkidir. Eğer izlenen birey yaptığı davranış sonrasında ödüllendirildiyse durum bizim için dolaylı pekiştirme, ceza aldıysa bizim için dolaylı ceza olarak isimlendirilir. Şimdi size bunları örneklerle açıklayıp hayatımız boyunca pek çok şeyi bu şekilde öğrendiğimizi göstermek isterim
(Dipnot: "Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan." özdeyişi Sosyal Öğrenme Kuramı'nın özeti niteliğindedir.)

girl-67694_1920.jpg

• Odanızı topladınız anneniz size teşekkür edip ödül verdi, bu davranışı gösterme sıklığınız arttı = doğrudan pekiştirme. / Kardeşiniz odasını topladı anneniz ona teşekkür edip ödül verdi, bu davranışı gösterme sıklığınız arttı = dolaylı pekiştirme.
Birinci durumda oda toplama davranışınızın artması doğaldır çünkü ödülü elde eden sizsiniz. İkinci durumda artması ise model aldığınız(gözlemlediğiniz) bireyin ödül almasını kendiniz için genellemenizdendir. O davranışı yaparsanız ödül alabileceğinizi öğrenirsiniz.

• Eve geç geldiniz, babanız size kızarak bir hafta boyunca geceleri dışarı çıkmama yasağı koydu, bu davranışı sergileme sıklığınız azaldı = doğrudan ceza. / Abiniz eve geç geldi, babanız ona kızarak bir hafta boyunca geceleri dışarı çıkmama yasağı koydu, bu davranışı sergileme sıklığınız azaldı ya da ortadan kalktı = dolaylı ceza.
Birinci durumda geçgelme davranışınızın azalması doğaldır çünkü cezayı alan sizsiniz.
İkinci durumda azalması ise model aldığınız(gözlemlediğiniz) bireyin ceza almasını kendiniz için genellemenizdendir. O davranışı yaparsanız ceza alabileceğinizi öğrenirsiniz.

Başta alıntıladığım sözü tekrar hatırlatmak istiyorum.

Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.

İşte sırf bu yüzden sürekli keşfeder insan. Sürekli anlamaya çalışır, izler, dinler, anlatır. Sobaya dokunur biri, elini yakar bunu gören birey sobanın yakacağını bilir ve yaklaşmaz. Kitap okur biri, etrafındakiler onun hakkında iyi şeyler dile getirir; bunu gören birey kitap okuma hevesini içinde duyar. Öyleyse "Benim senden öğrenecek hiçbir şeyim yok!" diye sitem etme hakkımız yok kimseye. Herkes, herkesten bir şeyler öğrenebilir. İyi ya da kötü. Ama mutlaka...

Sağlıcakla kalın.