Çiftçi Mike yavaşça Sam'a doğru yaklaştı. Sam vurulmuştu. Mike şaşkınlıkla onu kaldırıp at arabasında ki boş fıçı ve sepetlerin yanına yatırdı. Onu kasabalarında ki yaşlı kadının (Maria) yanına götürdü. Bu bilgili kadın yaptığı karışımı Sam'ın omzuna sürüp sıkıca bağladı. Sabaha doğru Sam kendine gelmeye başladı ve ağzından çıkan ilk kelime Jesse James olmuştu. Yaşlı kadın bu ismi duyduğunda şaşırmıştı ve ona kim olduğunu sordu. Sam suçluları yakalayan bir ödül avcısı olduğunu, iki arkadaşıyla Jesse James'in peşine düştüklerini, Billy'nin arkadaşı Carter'in, James'in Cody'de olduğunu söylemesiyle yola çıktıklarını ve gözlerini açtığında kendini burada bulduğunu söyledi. Kadın Sam'ın söylediklerini dikkatlice dinliyordu. Çok insan görmüş, tecrübeli bu kadının Sam'a yardım etmek için de bildiği şeyler vardı.

Maria: Yaran iyileşmeden bir yere gidemezsin. Burada kalacaksın.

Sam: Olmaz bana bunu kimin yaptığını bulacağım. John ve Billy tehlikede olabilir. Billy dikkatsizdir. Onun için endişeleniyorum.

Maria: Merak etme sana yardım edeceğim. Sadece bir gün daha burada kalmalısın. Yaşlı çınarların gölgesi büyük olur Sam. Dinle beni. Çok şey biliyorum.

Sam biraz ikna olmuştu. Bu yaşlı kadının Sam'da güven uyandıran bir havası vardı. Sam "peki" dedi.

Öğlene doğru Çiftçi Mike, Sam'ı ziyarete geldi. Mike, Sam ve Maria biraz sohbetten sonra çok yakın arkadaş gibi olmuşlardı. Mike'de Sam'a yardım edecekti. Sohbet ilerleyip Sam onlara Billy ve John dan bahsedince Mike söze girdi.

Mike: Tarif ettiğin kişileri seni bulmadan hemen önce gördüm. Benim geldiğim yolun tersine gidiyorlardı. Cody'den geliyorum ben. Gayet keyifli görünüyorlardı. Birinin elinde silah vardı. Diğeri, şu biraz aptal görünen tedirgin görünüyordu.

Sam: Ne dedin sen? Onları gördün ve tekler miydi? Ve sen Cody'den geldin öyle mi? O zaman Jesse James'i görmüş olmalısın!

Mike: Hey dostum sakin ol. Evet yanlarında kimse yoktu. Ve ben Cody'den geldim. Bir tüccarım fakat James orada değildi. Olsa görürdüm. Cody küçük bir yer dostum, bilirsin.

Maria yaşlanmış ses telleriyle konuşmaya başladı:
Ah Sam! Hâlâ anlamadın değil mi dostların seni terk etti. Sen akıllı bir delikanlısın. Billy'se aptalın teki. John peki? Onu ne kadar tanıyorsun?

Sam: Ne demek istiyorsun sen? Onlar bana bunu yapmış olamazlar. (Sam bu ihtimali düşünerek sinirlenmişti.)

Maria: Hiç birşey imkansız değildir Sam. Yıllardır tanıdığın arkadaşlarının, sana ihanet etmesi bile. Ve sanırım bunu söylemeliyim; Carte dediğin kişi iki gün önce buradaydı ve yanında Jes diye seslendiği biri vardı. İyi düşün Sam. İki gün içinde biri ancak hiç durmadan at ile yolculuk yaparsa Cody'e ulaşır.

Sam buna inanmaya başlamıştı.

Sam: Sen ne diyorsun? Yoksa John.. O iyi biri değil.

Maria: Bunu öğrenmek senin işin Sam.

2.Bölüm

Billy: John neden yaptık bunu? Böyle olmamalıydı. Olmamalıydı bu böyle John.

John: Anlamıyor musun dostum? Yıllardır sana kölesi gibi davranıyor. İşte kurtuldun. Çok iyi iki arkadaş olacağız. O seni aptal yerine koyuyor. Görmüyor musun?

Billy: Bilmiyorum John. Böyle olsun istemezdim. Peki ne yapacağız? Jessi James'i bulabilecek miyiz?

John: Artık onu yakalamak zorunda değiliz Billy. Hiç kimseyi yakalamak zorunda değiliz. Özgürsen istediğini yapabilirsin. Jessi James özgürdü. Artık bizde özgürüz anladın mı Billy?

John'un istediği Billy'le birlikte James'i bulduktan sonra, onu aracı kullanıp James'le ortaklık yapmaktı. Tıpkı 5 yıl önceki gibi ama artık daha büyük soygunlarla yoluna devam etmek istiyordu. Ancak bir tarafta onların peşine düşen Sam ve ona yardım eden Mike ve Maria vardı. Birde tarafını seçmekte zorlanan, Sam'ı öldü sanan, onun yakın arkadaşı Billy.

Sam başına gelen birçok olaydan nasıl kurtulacaktı. Ve John aç gözlülüğünün bedelini nasıl ödeyecekti.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Müsait bir zamanda mutlaka devamını yazacağım. Konu için teşekkürler. Çok beğendim.
Discord İd: #fadime3863