RE: Hikayeye Devam Et Ödülü Kazan! #2
John Cody Kasabası’na giden yolun üstünde bulunan Yellowstone’a geldiklerinde kötü bir şeyler olacağını hissetmişti. Billy ve Sam ile tanışmadan önceki gece de yine aynı şekilde gökyüzünde bir yıldızın kaydığını ve sol kolundaki yaranın durduk yere sızlamaya başladığını fark etmişti.
Yüzüne doğru esen küllerden üzerine sinen ağır duman kokusu genzini yakıyordu. Gözlerini açmaya çalışıyordu ama sanki göz kapakları birbirine yapışmış gibiydi. İstemsizce elini RugerSuperBlackhawk marka silahına doğru atmak istedi ama elini de kıpırdatamıyordu. Acıyan sol eline aldırmadan gözlerini sildiğinde üzerinde Billy’nin cesedini fark etti. Gözkapaklarına sızan şey ise onun pıhtılaşmış kanıydı. Cesedi üzerinden iterek elini kurtardı ve silahını sıkıca kavradı. Genzini yakan duman ve kan karışımı kokuya daha fazla dayanamayarak öksürmeye başladı.
“Kim var orada” diye gelen sese refleks olarak iki el ateş etti ve beyaz yayvan şapkalı adam Sam’in yanına yığılıverdi. Sam’in cansız bedenini gördüğünde her şeyi hatırlamaya başladı.
Gecenin karanlığında uzaktan gelen iki atlıyı fark ettiğinde Billy’e Sam’in o gün yaptığı dahiyane planı anlatıyordu. Sam ise eline aldığı odun parçasıyla ateşi karıştırarak yapbozun eksik parçasını çözmeye çalışıyordu.
John gelen atlıların iyi niyetli olmadığını anladığında boşluğa iki el ateş edebilmişti sadece. Her şey o kadar hızlı ve ani olmuştu ki öncelikle Sam’in ona şaşıran gözlerle bakarken arkasından gelen atlıları fark etmeyip sırtından yediği iki kurşunla yere yığılışını, sonrasında ayağına denk gelen kurşunlarla diz çöküşünü, kulağını sıyıranla birlikte birkaç merminin de hemen sağ arka tarafında bulunan Billy’e isabet edişini, sonrasında Billy üzerine düşerken kendisinin de kafasını taşa vurmasını hatırlıyordu.
Gelen atlıların yüzünü net görememişti ama silahın sesinden gelen kişinin efsanevi katil Jesse James olduğunu anlamıştı. Peki yanındaki kimdi? Sam’in yaptığı plandan başkalarının da haberi olması gerekiyordu ki o gece orada olduğunu bilip saldırsınlar. Yoksa bir sonraki gün Jesse James’i yakalamaları çok kolay olacaktı.
Az önce vurduğu kişinin Jesse James olduğunu umut ederek fırladı yerinden ama yalpaladı. Ayağına yediği kurşun canını acıtmıştı. Vurduğu kişi arama ilanlarındaki resme hiç benzemiyordu. Sonra gelen kişinin arabasını fark etti, sadece evine dönmek üzere olan bir çiftçiydi. Sam ve Billy’nin cansız bedenlerine bakarken gözlerinde yaşlar birikti.
Bundan sonra Sam’in planını tek başına yerine getirmeliydi ama nasıl? Acaba Jesse James yarın yapacağı soygun sırasında onu yakalayacaklarını nereden öğrenmişti? Acaba kendilerini öldürdüğünü düşündüğü için yine soygunu gerçekleştirecek miydi? Eğer öyle ise Sam’in planını yine uygulayabilirdi.
Banka arabasını köprüyü geçtikten sonra patlatarak ele geçirmeyi düşünen Jesse, Yellowstone köprüsünden geçmeden önce devrilen at arabasını uzaktan gördüğünde neler olduğunu anlamamıştı. John Sam ve Billy ile birlikte bölgeyi iyi analiz ettikten sonra planın nasıl işleyeceğini anlamıştı. Güzergahı kendilerine her zaman yardımcı olan Şerif Carter’dan öğrenmişlerdi.
Jesse James’in şaşkınlığını fırsat bilen John bulunduğu çukurdan çıkarak silahındaki tüm mermileri üzerine boşaltmıştı. Azılı katilin yere düşüşünü görmüş ve arkadaşlarının intikamını aldığını düşünüyordu. Son anda arkasından gelmekte olan atlıyı fark ettiğinde ise yüzündeki gülümseme derin bir iç çekmeye dönüştü. Tek el silah sesiyle yere düşerken artık çok geçti. Şerif Carter azılı katil Jesse James ile iş birliği içindeydi ve Sam’in planını da ona o anlatmıştı. John ölmeden önce Sam ve Billy ile yaşadıklarını hayal etti, intikamlarını alamadığı için gözleri açık bir şekilde yere yığıldı.
Son gördükleri ise aydınlık olan masmavi gökyüzünde üç yıldızın art arda kayması oldu.
zaman geçtiği ve diğer kurallara uymadığı için buraya da attım :))