Çay Ve Hayatımızdaki Yeri!
Bugün bir televizyon programında Rize’de yetiştirilen çay programını izledim. Çayın nasıl yetiştirildiği, hangi aşamalardan geçtiği, içilme kültürü, demleme tekniği gibi çay hakkında bir çok bilgiler verdi.
Çayın böylesi bir programa konu olması güzel sahiden… bundan önce çay hakkında bir çok yazı yazdım ama bu programı izledikten sonra yeniden yazma ihtiyacı hissettim nedense..
Çay meğerse bizim toplumumuzda özellikle Doğu Karadeniz’de inanılmaz sevilen bir içecek olarak görülmekte… yedisinden yetmişine nedere ise herkes bu eşsiz içeceği inanılmaz sevmekte ve vakit buldukça tüketmektedir.
Başka toplumlarda çay olsa da Türkiye’de üretilen çayın tadının başka ülkelerde olmadığı programa konuk olan biri tarafından açıklandı. Tabi bu onun görüşü ama sanırım bence de öyle.. insan kendi kültüründen çıkan içecek yada yiyecek ne olursa olsun başka yerde aynı tadı bulamıyor yada alışkanlık haline geliyor.
Kültür benzeşmeleri aynı olan ülkeler olsa da, bazı anektot farklar var ki onlar içinde yaşanılan bölgeyi diğerlerinden ayıran en büyük özellik haline geliyor. Çay da sanırım böyle bir şey… bazen ülkeler arasında değil şehirler arasında bile farklılık göz etmektedir.
Çayın tadı, üretildiği alana göre değişiklik arz etmektedir. Nasıl ki domates başka başka tarlalarda ve iklimde farklı bir tat vermekte ise çay da aynı şekilde farklı tatlar sunmaktadır bazen içenin damağında… binbir emek ile toplanan çay, makaslı bir torbaya tek tek nerede ise kesilerek toplanmakta ve sonrasında kurulanmak ve işlenmek için ilgili yerlere gönderilmektedir.
Çayın işlenmesi ve ağzımızda damak tadı bırakması için fabrikalara götürülmektedir. Sonrasında dört evreden geçerek en son ki aşamada ise herkesin bildiği toz çay haline gelmektedir. İçtiğimiz çay paketleri ise bir çok tarladan toplanan çayın karşımı olmasından dolayı bazen çay demlemek isteyenler farklı bir tat oluşturması için değişik poşetlerin karışımını denemek istemektedirler…
Çayın kendine göre bir kültürü de vardır elbet… bardağından tutunda karıştırmasına kadar bir çok farklı ayrıntı çayın kendine göre kültür oluşturmasına neden olmuştur. Aygazda demlenen çay ile odun kömüründe demlenen çayın tadının farklı olması gibi… ince belli bardak seçilir bazı zaman.. bir çok insan bundan hoşlanır. İnce bir bardak ve içine demli bir çay konularak, kaşığının çıkardığı o hoş sesi bazen insanın içini içmeden ısıtan cinsten olur. Yaklaşık olarak yirmi dakika demlenen çay, yarım saat içerisinde tüketilmesi de ayrı bir teknik ve bilgi gerektiren bir durumdur.
İnsanların çoğu sabah erken saatlerinde yapılan taze çay ile akşam geç saatlerde içilen çaya kadar günün nerede ise her anında çay içmekten çok hoşlanır. Bu bazen bir tiryakilik haline dahi gelebilmektedir. Zararı var mıdır bilinmez ama çayın bir yudumu; Türk toplumunda nerede ise iki cümle arasına sıkıştırılmış bir nokta yerine dahi geçmiş durumdadır.
Çay sevmeyenlerde vardır elbet… çayla arası olmayanlar… damak tadına uygun olmayan yada alışkanlık haline gelmemiş bir vaziyettedir. Saygı duymak gerekir.
Bazıları şekersiz içer bir bardak çayı, bazıları ise iki şeker kullanır o eşsiz tadını anlatmak.. bazıları ise bazen bir demlik bitirir sadece tiryakisi olduğu için… taze demlenmiş sıcak çayı güzel bir sohbette içmek bazen insana çok lezzet verebilmektedir.
Özetlemek gerekirse, çay hayatımızın nerede ise her yerinde kendini ifade edebilmektedir. Dilimizde ve ağzımızda oluşturduğu o eşsiz lezzet bizleri hep bu şekilde mutlu edeceğe benzemektedir.
Çay hakkında güzel yazı canım çekti be
:) Eyvallah çok sağolun...
Bence de güzel yazı olmuş ama sizin de belitiğiniz gibi en güzel çay bu bölgede yetişir çok iddaalı bir söylem aslında bu bizim topluluğumuzda fazla özgüven bir hastalık gibi çünkü bilimselliğe dayandırılmadan bazı açıklamalar yapılıyor.Şöyle bir ifade olsaydı Karadeniz bölgesi dünyadaki yağış m2 si olarak en faydalı yağışı aldığı için veya ne bileyim topraktaki şu özelliğinden dolayı gibi ifadeler daha gerçekçi olacaktır.Ama herhalde Güney Asya bölgesi iklimsel olarak çay için daha şanslı gibi.Ama fındık konusunda da böyle bir şeyi savunsak doğru olurdu çünkü dünya fındık üretimi ve pazarı Türkiye'nin elinde.Birde meraktan soruyorum bilmediğim için bu kaçak çayı illaki karıştırırlar ya çay yaparken bunun olayı nedir?
Güzel ifade etmişsiniz... tabiki karadeniz bölgesini tamamen kasdetmemdeki nokta oradaki sizin belittiğiniz özelliklerdendir. Kaçak çay sanırım farklı ve demli bir tat verdiğinden karıştırılmakta...
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by murat81 from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.