Alexandre Graham Bell ile bir anım. (Kurgu hikayedir gülmeniz için yazıyorum.)
Yarabbim etrafım hep manyaklarla dolu. Bunlardan biri de bizim arka sokakta oturan dedikoducu Şaziye teyzenin oğlu Bell .Geçenler de ikindi vaktine yakın caminin yanında ki kahveye doğru gidiyorum. Şimdi diyeceksiniz ki hayırdır Ökz abi cami kahve ne iş hep oralardasın? Çaktırmayın ula yatırım yapıyorum ilk seçimlerde siyasete atılacam.. Oylarınızı beklerim bu arada.. Neyse. Siyaseti bırakalım da bu Bell olacak yumurcak yolumu kesti.
'' Öküz amca ,Öküz amca!'' diye paçama yapıştı. '' Ne oldu evlat?'' diye sordum. olmuş. Komşu kızı ''Ben ALO'ya aşık oldum.'' dedi. 'Kime kime?' diye sordum -ALO-dedi ısrarla .'' O kim? ula'' dedim.
Meğersem bizim Tahsin efendinin mahallede ismi çıkmış kızı ''A-tiye L-eyla O-rr..na'' aşık olmuş. Kısaca ona ALO diyormuş..Parantez içinde gerçi kız tamamen masum ama insanların ağzı torba değil ki büzesin.Sordum ''Sana gönlü var mı ?''. diye. '' Öküz amca aşkımdan telefonu icat ettim.'' dedi. '' Ula telefonda nedir dedim çıkardı cebinden bir alet üzerinde q-9 arası sayılar var bir de her sayının üzerinde 3 tane harf.. Bu ne lan dedim . Amca cep telefonu sana yaptım dedi.Ne işe yarar dedim. biz alo ile konuşurken sen de araya girecen grup yapacağız dedi . Oha çüşşşşşş dedim Amca konferans görüşme olacak dedi. Anlamadım ama neyse.
İşin aslını sonradan öğrendim . Şerefsiz velet meğersem Matrix i keşfetmiş. ALOsu ile kablolu bağlantı kurarken bana verdiği sözde kablosuz cep telefonu diğer düşman ajanlarını yanıltmak içinmiş biz konuşurken o kablo bağlantı ile atiyenin yanına simülasyon görüntü ile ya kendi gidiyormuş ya atiye ona geliyormuş. samanlıkta seyran eyliyorlarmış. ama anlamadığım bişey atiye nasıl hamile kaldı.
Onuda çözdüm meğer bu velet bir de FAKS makinesi diye bişey icat etmiş..... Siz siz olun bir şey icat etmeyin kabak benim başıma patlıyor...
Edecekseniz de Öküz abinize ya baştan danışın yada ben den uzak durun....