Neden Durumu Kötü Olan Kişilere Yardım Ederiz? [Cointurk 30. Projesi] Sjomeath#3226
Merhabalar,
Dinine çok bağlı bir insan olduğum söylenemez. @kusadasi 30. projesinde "Ramazan ayında elimizdekini paylaşmamız gerektiğini, aç olanın halinden anlamamız gerektiğini biliyoruz" demiş ve bunu proje haline getirmiş. Öncelikle böyle bir proje oluşturdukları için kendilerine teşekkür ediyorum. İnsanları bu şekilde toplumsal desteğe teşvik etmek uzun vadede hep olumlu sonuçlar vermiştir. Bugün bu proje kapsamında ihtiyacı olan kimselere yardım eden kişi, yaptığı işin kendisinde oluşturduğu pozitif hissi hiçbir zaman unutmayacak ve yardımlara devam etme ihtimali artacaktır.
Peki bizi yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye iten ne? Din mi? Bunu sadece dini inançlarla açıklamak yeterli olmamaktadır. Çünkü herhangi bir dini inancı olmayan insanların da bu şekilde insanlara yardım ettikleri görülmektedir. Gelin projemize geçmeden önce, bu konunun sebebini araştıralım.
Binlerce yıl önce insanların çoğu avcı topluluklar olarak yaşamaktaydı. Kendi ailesi ya da klanından oluşan bu küçük topluluklar hayvanları avlayarak yaşarlardı. O topluluklar için önemli olan avlanıp beslenerek yaşamlarını devam ettirmekti. Klanda herkesin bir rolü olur ve o rolü yerine getirirdi. Avlanma sorumlu olan güçlü erkek birey avlandıktan sonra avı ailesine/klanına getirirdi. Kadın birey ailenin devamı olan çocuklarına bakar, onları karşısına çıkacak tehlikelerden korurdu.
Buraya kadar her şey normal, sonuçta kendi ailesi ve yardım etmezse biliyor ki ya kendisi ya da soyunun devamı olan çocuklar ölecek. Daha sonra toprak, ekin vs. keşfedildikten sonra tarım toplumuna geçiliyor. Göçebe hayattan, yerleşik hayata geçiliyor. Tarım toplumunda besin avcı toplumlar kadar az ve zor bulunur olmadığı için, yerleşik hayata geçen bir toplum hemen çoğalmaya başlıyor ve büyük kasaba - şehirler oluşturuyorlar.
Toplum büyüdükçe, toplumun devamı için daha detaylı bir organizasyon ve buna bağlı bir iş bölümü yapılması gerekiyor. Kimisi ekinin ne zaman ekileceğine karar verirken, kimisi ekme işinde kimisi toplamada, kimisi de bunların ticaretini yapmakta görev alıyor. Hasatı korumak içinde şimdiki düzenli orduların atası güvenlikçiler oluşuyor. Topluluk biraz daha büyüyünce gelir dağılımda eşitsizlik oluşuyor (şimdiki gibi düşünmeyin, çok küçük topluluklar). Ve burada asıl görevi olup da ailesini doyuramayanlar ortaya çıkıyor. Onlar işlerini yapmayıp aksattığında ya da öldüklerinde ana çark aksamış oluyor ve topluluk geneline yansıyan bir yoksulluk açlık oluşuyor. Bu nedenle ilk yardımların bu seviyede düzenin bozulmaması için hasatı bol olanın az olana vermesi ile başladığı düşünülüyor.
Yalnız burada her insanın genel toplumu düşünmediği gerçeği var. Şu an etrafımızda da görüyoruz. Toplum geneli bu yardımları yaygınlaştırmak için yönetim tarafından kurallar konması gerekiyor ve burada dinler devreye giriyor.
Sonuç olarak evrimsel olarak toplum içi yardım etme gerekliliği nesilden nesile aktarılmış oluyor. Empati de bununla birlikte gelişen bir hissimiz. Şu anki aşırı kalabalık toplumumuzda ise birbirimize olan yardımın kısa vadede faydasını görmek çok zor ama iyi ki bu genetik kodlamamız var da bu hissiyat bir çoğumuzda oluşuyor. O yüzden her tarafta dilenci var değil mi? Bizdeki o istek olmasa bu kadar çok dilenci de olmazdı. Yardım ediliyor ki, dilenci sayısı sürekli artıyor.
Yukarıda, yadım etme isteğimizi bilimsel bir bakış açısı ile açıklamaya çalıştım. Dini olarak zaten açıklanacak çok bir şey yok, direkt olarak zaten zorda olan insanlara yardım edilmesi gerektiğini anlatan ayet ve hadisler var. Müslüman olan varlıklı olan bir kişinin zaten zekat vb. ibadetlerle bu yardımı sürekli yapıyor olması lazım (görevi).
Gelelim projemize. 2,5 yıl özel eğitim merkezlerinde çalıştım. Biliyorsunuz özel eğitim merkezlerinde özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara devlet ücretsiz olarak eğitim vermekte. Bu gelen çocukların ailelerinin çoğu da ne yazık ki geçim sıkıntısı yaşıyor. Ben işim gereği bu insanlarla sürekli iç içeyim. Ben çalışırken tüm kurum çalışanları olarak, her ay herkes gönlünden geçen bir miktarı hazırladığımız o yardım sepetine atardık, ve o para ihtiyaç sahiplerine ulaşırdı.
Çalıştığım Kurumdan
Çeşitli şekillerde yardımlarıma devam ediyorum ama burada onlardan bahsetmeyeceğim. Geçen hafta, eski çalıştığım özel eğitim kurumundaki müdürümle görüşmüştüm ve bu yardım kutusu işine devam ettiklerini boş geçen ay olmadığı bana söylemişti. Daha sonra ben bu projeyi gördüm ve müdürümü arayıp bu ay o yardıma benim de katılmak istediğimi belirttim. Ve ben de cointurk 30. projesi teşivikiyle bir yardım daha yapmış oldum. Miktarını burada belirtmiyorum, isterseniz özelden dekontu atabilirim.
İnsanlara yardım ederseniz, hem maddi hem de manevi faya görmüş olursunuz. İhtiyacımız olan şeylere, gereğinden fazla para veriyoruz. Burada biraz azaltma yapıp onu doğru şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırsak, bunu Türkiye'nin %10'u yapsa inanın ülkemiz daha yaşanacak bir yer olur. Ancak yardım adı altında dolandırıcılık yapanlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Gelecek Proje İçin Önerilerim:
- Steemit'e yeni katılan bir üyenin ilk olarak yapması gereken şeyler nelerdir?
- Kripto paralara yatırım yapmak (riskleri - avantajları)
Gelecek yazılarda görüşmek üzere...