Dünyada küresel bir barış ve adil bir düzen mümkün müdür?

in SteemFamily2 years ago

Bu sorunun cevabına ulaşmak için aslında insanın fıtratına bakmak gerekiyor.İnsan fıtratına her zaman kötülük ve açgözlülük hakim olmuştur.İnsanların tarih boyunca birbirlerinin zenginliklerine sahip olmak için sürekli savaştığı ve kan döktüğü görülür.Bunları çeşitli nedenlerle yaptıklarını iddia etseler de asıl amaç karşı tarafı sömürmek yani yağma ve talandır.
Tarih öncesi çağlardan ta sanayi devrimine ulaşan süreç boyunca sürekli sömüren kesim el değiştirmiş olsa da sömürü düzeni değişmemiştir.Tanrı krallar, Feodalite ve Kilise gibi birçok örnek verilebilir.
Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından 1848 yayınlanan Kominist Manifesto kitabında burjuvazinin feodallerin sömürü düzenine bir son vermek amacıyla başlattığı hareketin başarılı olduğu ve feodalitenin yok edilmesine atıf yaparken burjuvazinin yeni sömürü düzenin tam tepesine geçişinide anlatmaktadır.
Modern kapitalist sistemin daha ilkel olduğu bu dönemlerde, işçi ayaklanmaları da gündemdedir.Hatta sözünü ettiğim Kominist Manifesto kitabının baş cümleleri şöyledir. ''Avrupanın başına bir heyula musallat olmuştur.Kominizm Heyulası''.Tabi ki işçi sınıfının ayaklanmaları ve adil bir düzen istemesi o dönem için haklı bir serzeniştir.Nitekim bu iki aylık Paris Komününü de ortaya çıkarmıştır.İşçi devletinin ilk örneği olan bu devlet büyük bir katliamla sona ermiştir.
Kitapta sürekli kapitalizmin nasıl çürümeye yüz tutmuş ve artık bitmiş bir düzen olduğu söylenmektedir.Bu gelişmeler Sovyet Rusya'yı doğurmuş ve burjuvazinin bu sömürü düzenini bitirmek için proleterya sınıfının iktidarını yaratmıştır fakat bu düzeninde başında da insanlar vardır.Çok geçmeden bu işçi devleti de Proleterya diktatatörlüğününe dönüşmüş ve sömürü düzeninin başına, bir grup işçi geçmiştir.
Kitap aslında çok fazla yanılmıştır.Kapitalizm asla çürümeye ve tükenmeye yüz tutmuş bir sistem olmamıştır.Aksine insan fıtratına ve dinamiklerine sıkı sıkıya bağlı olan insanların tüketme ve açgözlülük hislerini açığa çıkartan ve kendini sürekli ihtiyaçlar doğrultusunda revize eden bir sistemdir.Bu yüzden yıkılmamıştır ve yakın gelecektede yıkılacağı pek öngörülmez.
Buraya kadar anlattığım şeyleri toparlarsam tarih boyunca sömürü düzeni hiç yok olmamıştır.Her adil düzen isteyen aslında kendinden bir önceki iktidarı devirip onun yerine sömürü düzeninin başına geçmiştir ve gelecekte de bu böyle olacaktır.Çünkü bizler insanız. Kötülük almaya iyilik ise vermeye meyillidir.Alan güçlenir, veren güç kaybeder.Bu yüzden bu dünyada hep kötüler güçlü olacak ve düzenin hiçbir kısmında adalet ve barışa yer vermeyecektir.Sömürecek hiçbir şey kalmayana dek sömürecek verecek hiçbir şey kalmayınca yok edecektir.Bu yüzden küresel barış veya adil düzen vaadedenlerin hepsi ya sahtekar ya da çok hayalperesttir.

1_eylul_2012_resim_2.jpg