#TheDiaryGame# - Üniversite Arkadaşımın Nişanı - 26.03.2022 - Ankara / Sincan

Merhaba steemit Türkiye;

26 Mart Cumartesi günü nişanı olan bir arkadaşımız için Ankara'ya gittik.. Güzel bir gün geçirdik. Evlilik yoluna giren arkadaşlarımıza destek olmak, onların yanında olmak bizi mutlu ediyor. Henüz evlenmek nasip olmadığı ama şu ana kadar düğünlerine gittiğim yaşıtlarım hep şunu söylediler, yanlarında arkadaşlarının olması onlar için çok güzel oluyor. Hem üzerlerinde ki stresi atmak hem de arkadaşlarının gelmiş olması onları mutlu ediyor.

Arkadaşlarım; Ersin, Erdem ve Berk İstanbul'dan araba kiralayıp yola çıktılar. Beni Sakarya Akyazıdan aldılar. Yolculuk güzel geçti. Uzun zamandır görüşemediğimiz arkadaşlarımla yolculuğa çıkmak iyi geldi. Yolda Bolu'ya doğru girerken şiddetli kar yağışıyla karşılaştık. Yolda tuzlama ve küreme araçları vardı. Bu araçlar Karayolları genel müdürlüğüne bağlı araçlardır. İstanbulda da olsa, ilçelerde de olsa yolların tuzlanması ve kürenmesi
temel olarak Karayolları Genel müdürlüğü sorumluluğunda...

Bolu ve Ankara arasında bir iki yerde mola verdik. Her yeri kar kaplamıştı. Fakat Ankaraya yakın yerlerde ise neredeyse hiç kar yoktu. Dağlarda bile göremedik. Neticede Sincan'a ulaştık. Orada Öğretmenevinde rezervasyon yaptırmıştık. Öğretmenevinde yer bulmamız zor oldu. Çok rağbet gören yerler. Konaklama açısından temiz ve düzenli yerler. Ayrıca fiyatları uygun. Üç kişilik odada kişibaşı 150 tl. Eğer aktif öğrencilik belgesi veya e devlet üzerinden kayıt gösterebilirseniz 120 tl oluyor. Fiyata kahvaltı dahildir.

Yerleştikten sonra bir yerlere gidelim dedik ve Anıtkabir'e uğrayalım dedik. Açıkçası Ankarada gezmek için alternatifler çok fazla değil. Anıtkabir'e zaten her gelen uğruyor. Gerçekten çok büyük bir yapı. Etkilememesi elde değil. Anıtkabir meydanında sol tarafta hediyelik eşya satan bölümün içerisinde yan tarafta Atatürk'ün okuduğu kitapların arşivi var. Tespit edilen yaklaşık olarak 3997 tane okuduğu kitap var. Dergiler hariç. Kitaplar çok eski ve çok sağlam baskılı kitaplar. O dönemden bile öncesinin baskıları var.

Anıtkabir'i dolaştıktqn sonra yemek yemek için bilinen bir yer aradık. Açıkçası aramızdq Ankaralı olan veya orada yaşayan varsa bana kızmasın ama etli yemekler konusunda Ankarada çok yere güvenemiyorum. Adana ve Ankarada geçmişte sakıncalı et vakaları çok yaşandı. Bende bir sene yaşadım Ankarada birazda ordan biliyorum. Düveroğlu lokantasına gittik. Bilinen ve yorumlarda övgü almış bir yer. Özellikle lahmacunları güzeldi.

Artık nişan için hazırlıklar başlamıştı. Biz de ogretmenevi ne geçtik. Bunun öncesinde ben çok sevdiğim bir arkadaşımın annesini ziyaret ettim. Benim için ayrı bir yeri var o arkadaşımın. Nişana geçtik. Öncesinde salonda kız isteme faslı yaptılar. Koltuklar geldi, kahveler geldi. Kahveler içildi ve isteme faslı gerçekleşti. Sonrasında gelin ve damat girişi için hazırlıklar başladı. Salon küçüktü ama zaten az kişi gelmişti. 80 - 90 kişilik küçük ve çok güzel dizayn edilmişti. Nişan yapıldı, yüzükler takıldı. Biz erkek tarafıydık o yüzden geri planda kalalım dedik.

Fakat halay akıyor benim damarlarımda. Normal orta oyunları misket ve roman havasından sonra birkaç halay müziği çaldı. Baktım ki birkaç kişi yapabiliyor ama diğerleri yapamıyor. Hemen damadın yaka mendilini aldım halay sonuna geçtim, haly başı olan gelinin teyzesi çok güzel oynuyordu o yüzden ben de tamamlansın diye halay sonu oldum. Çok güzeldi. Hiç tanımadığım insanlarla çok güzel halay çektik. Beni çok sevdiler, tanışmak istediler. Onlar aslen Adıyamanlı biz de Vanlıydık. Halayın güzel olması ortama neşe kattı, herkes destek oldu, tempo tuttu.

Sonrasında öğretmenevine geçtik. Günü güzel bir şekilde tamamladık diye düşünüyorum. En azından yanında olmamız arkadaşımızı mutlu etti...

Hayırlara vesile olsun.. Darısı bizim başımıza...