BEN ÜNİVERSİTEDEYKEN...

Son günlerin en popüler sporu koşuşturmacadır. Çünkü hep koşuşuturan insanlar görüyorum. Öğrenciler ve öğrenci olmak isteyenler bilgi maratonundan önce koşu maratonuna katılıyorlar. Koşuşturmaları lazım yoksa sınava geç kalacaklar. Öylesine bir sınav değil ki bu bir dakika geç kalsan sınava giremezsin ve o güne kadar olan tüm eğitim hayatın boşa gider. Artı üzerine bir yıl daha gider bir sonraki yıl sınava girmek için. Muazzam bir eğitim sistemi değil mi.
Sınava geç kalma konusunda öğrencilerin de hataları var tabi. Ben uykuya daldıklarını sanmıyorum uykuyu çok seven bi millet olsakta bu gibi durumlarda zamanında uyanırız. Ama yol dolmuş otobüs okulun konumu gibi durumlar geç kalmaya neden oluyor. Mesela bi öğrenci kankimiz sınava gireceği okulun yerini bilmiyor ve sınav günü dolmuşları tek tek durdurup şu okula gidiyon mu abi diyor. Ama altıncı duyu organı haline gelmiş olan telefonun o okulun yerini bildiğini akıl edemiyor. Günler önceden öğrenebilirsin be güzel kardeşim.
Bu sınavlar sonucu üniversiteyi kazananlar var. Hedefi olan ve istediği bölümü istediği okulu seçen bazı arkadaşlar mevcut ama genel olarak hedef neresi gelirse artık yaavv şeklinde. Rastgele bir şehir ve rastgele bir bölüm. Farketmez öğrenmeyi bilen onu da öğrenir. Ama üniversite özellikle şehir dışındaysa gidilmesi gereken bir kurumdur. Eğitim sistemimiz malum çok bişey beklemeyin. Projeksiyondan slayt açıp sınıfa okuyor öğretim üyesi denilen robotlar. Yeni bir şehir yeni bir ev yeni insanlar ve tek başına bir genç olmak size çok şey katacaktır. Üniversiteye gidilmeli. Akademik anlamda hiçbir bok öğrenemezsiniz ama hayatı insanları yaşaayı ve ölmeyi öğrenirsiniz. Ama unutmayın, üniversitede aşkta dostlukta otogara kadardır.