Okumuş İşsizler Ordusu

photo source

Üniversiteli İşsizler Ordusu

Türkiye’de üniversiteli işsizlerin oranı git gide artıyor. Bir işi olanların bir kısmı yıllarca eğitimini aldığı alanda çalışamayınca, bulduklarıyla idare etmek zorunda kalıyor. Kimi diplomasını çerçeveletip kurye olarak çalışıyor, kimi çobanlık yapıyor, kimi güvenlikçi...

Bu bir haberden ufak bir alıntı. Ufak ancak çok etkili bir kaç satır. Özellikle "Kimi diplomasını çerçeveletip kurye olarak çalışıyor, kimi çobanlık yapıyor, kimi güvenlikçi..." bölümü gerçekten çok acı. Burada üniversitelilerin bu işlerde çalışması değil acı olan. Hepimiz geldik gidiyoruz. Elbette kendimize uygun bir iş bulup çalışıyoruz sonunda. Kötü bir iş olduğunu da düşünmüyorum. Emeğin ve alın terinin olduğu her iş iyi iştir.

Peki bu işsizliğin sebebi ne? Gençlerin iş beğenmemesi mi ? Yetersiz olmaları mı? İş olanaklarının kısıtlı olması mı?
Aslında hepsinden biraz sanırım ama en önemlisi bir devlet planlama eksikliği. Eğitim bir planlama işidir. Mantar gibi çoğalan merdiven altı tabirine tam da uyan bir çok özel üniversite ile. Öğretim kadrosu eksiği değil öğretim kadrosu olmadan açılan her ile bir üniversite mantığındaki üniversiteler. Neredeyse 5 katına çıkan kontenjanlar. Sonuç mu? Sonuç Mutsuz, Gelecek kaygısından erken yaşlanmış bir nesil.

1.5 milyon insanın girdiği sınavda neredeyse yarısı üniversiteli olabiliyor. böyle bir kontenjan var. Peki 400 Kişilik bir fabrikada kaç tane beyaz yaka var dersiniz. 4-10 ! İşte acı gerçek. Üniversiteli olmak istemeyi anlıyorum. Çünkü Gelir adaletsizliği konusunda Jedi olmuş durumdayız. Ancak İşleyen bir sitem için çok üniversiteli değil bir plan gerekli. 400 kişilik fabrikada neden 10 beyaz yaka var dersek de cevabı çok basit. Üretmiyoruz. Biz sadece üretimin ameleliğini yapıyoruz. Günümüzde bilgi üretmeyen bir toplum kendini üretiyor olarak göremez. O fabrikalarda bilgi üretiliyor olsa idi belki de beyaz yaka sayısı yarıdan fazla olacak ve işsizliğin önüne geçebilecektik.

Sonuç olarak Devlet planlama teşkilatı neden var ve ne işe yarar diye sorası geliyor insanın. Amerikanın, İngiltere'nin 100 yıllık planları hazır. Bizim planlarımız 4 yıllık. Seçimden seçime değişiyor. Artık uzun soluklu planlar yapmanın vakti gelmedi mi?