Havada Kalan Düşünceler #3

in #tr6 years ago (edited)
Yönelme hareketiyle hayatımıza yön veriyoruz. Önümüzde seçenekler var ve elimizi çenemizin altına koyup işaret parmağımızı dudaklarımıza doksan derece açı yapacak şekilde yerleştiriyoruz.

Hangi seçenek benim için daha iyi?

Bazen de seçenekler sanki insanları yanıltmak için özenle sıralanmış gibidir. Öyle bir dizilirler ki! Başka seçenek yokmuş taklidi yaparlar. Biz de kanarız.

Bazen seçenekleri biri bize sunar. Hayatın sunduklarına kıyasla kişilerden gelen seçeneklere biraz daha farklı yaklaşırız. Arkasındaki düşünceyi arar dururuz. Çünkü seçeneği sunan kişinin niyeti, göremesek de seçeneklerin ulaştığı bir yol olmalıdır. Yoksa neden bize seçenek sunsun? Kimse kimseye babasının hayrına seçeaılsfhahıw....

Pekiiiii seçenekleri biri sunmuyorsa ve bizim önümüze hayatımızın getirdiği seçenekler varsa masada? Bence yine seçeneklerin doğası düşünülebilir. Burada soruyu biraz değiştirip tekrar soralım.

Hayatın benden beklentisi ne? Bana bu yolları sunan ne bekler benden?

Kaderci bir insan değilim. Fakat hepimizin bildiği gibi; ne istersem olurum yeter ki çok isteyeyim fikri geçerli değil. Şu dakikadan sonra Caltech sınırları içerisinde kendimi görmek istememin bir anlamı yok. Fakat dünya bana halihazırda birkaç seçenek sunuyor. Dünya benden ne istiyor diye düşünebiliriz. Bulduğumuz cevap bizi dünyanın bize sunmadığı seçeneklere de itebilir.

Dağınık yazdım diye bir örnek bırakayım. İlkokul çağında olduğunuzu varsayalım ve anneniz hayatınızın moderatörü olsun.

Ya evde kalacaksın ya da çıkmadan önce ödevlerini yapacaksın!

Kaynak

Dünyanın en tatlı annesi değil ama yine de seçenek sunuyor. Ödevlerini yapmayabilirsin fakat evde kalman gerekir. Çıkacaksan da ödevini yapacaksın.

Kolaylıkla iki seçenekli bu durumdan sonuca varabiliyoruz. Anne çocuğunun ödevini yapmasını istiyor. Annenin amacı bu. Peki hayat bize onlarca seçenek sunarken aynı örnekteki anne gibi bir isteği var mıdır? Seçenekler çok fazla diye mi göremiyoruz? Ya da bize sunulan seçeneklerin arkasında kötü niyet hissedip apayrı bir yol düşünebiliriz. Belki dünyanın kendisi kötü niyetlidir?

ayrac1.png

Da vinci Mona Lisa'yı neden sürekli yanında taşıdı? Neden onu hala çözemediğimiz bir takım semboller ile bezedi? Ölürken neden "Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." gibi bir cümle kullandı? Belki de amacını bulmuştu. Başaramadı ya da başaramadığını düşündü diye bu cümleyi kurdu. Peki amacını bulurken onu neler yönlendirdi?

Seçenekler?

Da Vinci on beş yaşındayken bir kaşif gelip,

Leonardo, yeeğenim ben gemiye çıkacağım. Kısmetse Amerika'yı keşfedip geleceğim. Evet adını şimdiden koydum. Neyse geliyor musun gelmiyor musun?

deseydi. Hiç yanından ayırmadığı Mona Lisa yanında olur muydu?

ayrac1.png

Başlığı seçeneklerin doğası diye atmıştım ama havada kalan düşünceler serisine ekleme olarak güncelliyorum çünkü bunlar kafamda dolanırken ben de nereye varacağımı bilemedim.

Sort:  

Çünkü seçeneği sunan kişinin niyeti; göremesek de seçeneklerin ulaştığı yol olmalıdır. Yoksa neden bize seçenek sunsun. Kimse kimseye babasının hayrına..

İnanılmaz doğru bir tespit, özellikle bu devirde.

Hayatın benden beklentisi ne? Bana bu yolları sunan ne bekler benden?

Vaaay. Ben hiç bu şekilde düşünmedim. Ama çok mantıklı.

Fakat hepimizin bildiği gibi; ne istersem olurum yeter ki çok isteyeyim fikri geçerli değil.

Evet bu şekilde konuşan insanlara, milyon örnek verebilirim. Ama anlayacak kapasitede olmadıklarından genelde susuyorum.

Ve sonuç :

Da vinci Mona Lisa'yı neden sürekli yanında taşıdı? Neden onu hala çözemediğimiz bir takım semboller ile bezedi? Ölürken neden "Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." gibi bir cümle kullandı? Belki de amacını bulmuştu. Başaramadı ya da başaramadığını düşündü diye bu cümleyi kurdu.

Sonuna bayıldım. Kendi adıma bir şey alabildiğim güzel bir yazı olmuş, Elinize sağlık.

Tespitten ziyade "bu devir neden böyle?" eleştirisiydi. Sonuç kısmı için de beni kilitledi diyebilirim :) Düşündüğüm bir şey var ama sonuçlandırıp size daha somut aktaramadım.

bir şey alabildiğim güzel bir yazı olmuş

Sonuçlandırmama gerek de yokmuş ama :) Çok teşekkür ediyorum güzel yorumun için :)

Bilemiyorum doktor, aslında şu seçenek olayını kendimiz için kabusa çeviriyor olabiliriz. Yani bir seçimi her zaman alternatif seçimlerle kıyaslayarak, seçimin sonuçlarını simüle edip, aradaki farktan tatmin olmaya çalışmamız sanki sıkıntılı biraz. Egomuza çalışıyoruz ve ama şunun farkında değiliz; egomuz mutluluğumuzu düşünmez ve mutluluğu hep ve ancak kendinden sayar.

Karıştırdım mı acaba yine?

Neyse Merhabacım doktor :)

Birazcık :) ya dün yazdığım bu yazı benim için bir sonuca dönüştü. Galiba kendimden ilham aldım. Fakat 5 dakika sonra sınavım var. Sana da merhaba(cım?:). Ben seni arayacağımcım :)

Sonuca dönüştüyse, sınavda başarılar o zamancım :)

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by doctorbishop from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Kafamda güzel pencereler hatırlatan bu post için teşekkür edeyim peşinen.

Ve sonra pencereyi açayım, kendimce.

Seçme durumu, tercih, pişmanlık ve özgürlük aynı babanın evlatları gibidir sanki. Özgürlük; sunulmuş seceneklerden istediğimizi irademizle tercihte bulunmak midir? Peki ya seçenekler arasında olmayan durumlar? Ve bence tüm tercihler pişmanlığı beraberinde getirir. Tercih edilmemiş olanın verdiği pişmanlık, tercih edilmişin verdiģi pişmanlık. Haliyle ; seçeneklerle sunulmuş özgürlük pişmanlıklara gebe değil midir?

Ben de yorumun için teşekkür edeyim peşinen :)

seçeneklerle sunulmuş özgürlük pişmanlıklara gebe.

Başka bir yazımda da bu durum sebebiyle hareket edemediğimi ve hareketsizliğin sonuçlarını istemsiz seçmiş olduğumu söylemiştim. Hiçbir şeyi diğerlerinin pişmanlığını yaşayacak kadar çok isteyemiyorum. Belki de taraftar mantığı gerekiyordur insanlara. Yani bir şeyi anlamsızca sevmek gerekiyordur. Benim öyle bir durumum yok ve tercih yapmamı çok etkiliyor. Bu post özelinde ise bana sunulan seçeneklerden anlam çıkarmaya çalıştım. Burada yazmıyor ama çıkardım da :)