Neden Kitap Okumalıyız?

Herkese selamlar.
Öncelikle başlık olarak neden bir soru seçtiğime açıklık getirmek isterim. Hayatı nasıl tanımlarsın diye sorsalar; "sorular sormak ve bu sorulara cevap aramaktır" der, şunu da eklerim; "ya arayıştır ya da yok oluş". Bazılarınız için bu tanımlamalar saçma gelebilir. Ki, gelecektir. Önemli olan bu değil. Asıl önemli olan; yazının sonunda, sizde bir şeyleri değiştirebilecek, yeni sorular sormanızı sağlayabilecek miyim. Buyrun cenaze namazına. :)
Neden kitap okumalıyız? Çoğunlukla verilen cevapları sıralıyorum: "daha bir kültürlü olmak için", "yeni şeyler öğrenmek, bilgi sahibi olmak için", "zaman geçirmek, boş vakitlerimi değerlendirmek için(!)", "bakış açımı değiştirmek için" vs vs... bu cevaplar böyle uzar gider.
"E sen söyle sayın yazar, asıl cevap nedir?" dedi, aranızdan biri, az önce, duydum.
Bilge bir adam değilim ben; bir psikolog, sosyolog veya filozof da değilim. Bir öğretmen, bir hoca, bir din adamı, bir peygamber, bir vaiz ya da adına ne derseniz deyin, değilim. Ben, sadece bir hiç'im.
Şimdi başa dönelim; hayat, soru sormaklardan ve sorulara cevap aramaklardan ibarettir demiştim. -Burada bir kez daha tekrar etmiş olayım. Çünkü bunu tekrar etmek hoşuma gidiyor.-
Cevap aramak için, soru sormuş olmak gerekir. Soru sorabilmek için kendini bilmek gerekir. Kendimizi nasıl biliriz? Doğrusu şu, kendimizi nasıl tanıyabiliriz? "Ya bırak şimdi laf salatası yapmayı, tüm bunlarla kitap okumanın ne ilgisi var" dedi, bir diğeriniz, onu da duydum. Dersiniz tabii, en doğal hakkınız.
Kendimi bilmek, kendimi tanıyabilmek için kitap okurum. -Ki, kitap okumanın gerçek amacı budur bence.- Çünkü şuna inanırım, kendimi bilirsem; hayata, dünyaya, her şeye başka bir gözle bakmayı da bilirim.
Hayata, dünyaya, kısaca her şeye başka bir gözle, başka bir açıdan bakmayı becermek; olan biten onca şeyi bir nebze anlayabilmek/anlamlandırabilmek için, bir fikir yürütmek ya da başımıza gelen şeyler karşısında nasıl bir tavır sergilememiz, ne yapmamız gerektiğini bilmemiz için elzemdir. Bugün, yani şu an yaşadığımız dünyada, yaklaşık sekiz milyar insan var. Bu da sekiz milyar farklı hayat demek oluyor. Eğer biz, bu sekiz milyar insan içinde, hayata başka bir gözle bakmak, hayatı bambaşka tanımlamak istiyorsak kitap okumak mecburiyetindeyiz. Ne kadar çok okursak, o kadar özgürüz demektir. Öteki türlüsü tutsaklıktır, ölmüşüz demektir.
Son soru; rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
(bir sonraki yazının başlığı; "nasıl bir okuma serüvenine dahil olmalıyız"