Öğretmenler Günü
Öğretmenler günü yaklaşmaya başlayınca öğrencilerden çok velileri bir telaş sarar. Acaba öğretmene ne alsak? Öğretmenler gününü nerede kutlasak? Birbirinden ilginç teklifler, tartışmalar alır başını gider.
Öğrenciler ise gayet sakindir. Nede olsa anneleri kendileri adına, öğretmenlerine yapılacak kutlama için uğraşıyorlar. Bu yıl ben bu “Nasıl kutlanacak” etkinliğine katılmadım.
Tamamen kızıma bıraktım. Ne yapmak isterse onu yapsın, hiç bir şey yapmak istemezse yapmasın. Sonuçta bazı farkındalıkları kazanma zamanı geldi.
Okuldan alıp eve dönerken,
-anne yarın öğretmenler günü, öğretmenime çiçek almak istiyorum dedi?
-Tamam tatlım, çiçekçiye gidelim ve alalım dedim. Önce çiçekçiye uğradık, öğretmeni kasımpatı ve gül seviyormuş.
Bütün çiçekleri, ambalajın rengini, üzerine eklenecek not kağıdını hepsini kendisi seçti. Öğretmenine notunu yazdı. Tam çıkarken İngilizce öğretmenine ve müzik öğretmenine de çiçek aldı.
Gayet mutlu idi, tüm seçimleri kendisi yapmış, öğretmenlerine en güzel çiçekleri almıştı. Eve gelince çiçekleri solmasın diye vazoya yerleştirdik. Yemekten sonra öğretmeni için resim yapmak istedi.
Geçti masanın başına, yaptı sildi, bir daha yaptı bir daha sildi. En sonunda ağlamaya başladı, istediği resmi yapamadığı için. Yapmak istediği resim şöyle idi:” Öğretmen ve kızım olacak ve el ele tutuşacaklar, ellerinde de de çiçek olacak” konu güzeldi ama resmi iyi olmadığı için yapamıyordu.
Bu resimde en çok neyi sevdiğini sordum, “Öğretmenimle el ele tutuşmak” dedi. Kızıma şöyle bir fikir verdim “sadece elleri yapsan olumu” çok beğendi bu fikri önce kendi elini kağıda koyup çizdi, sonra benim elimi kağıda koyup çizdi. Aldığımız kasımpatılardan birkaç tane çiçek yaprağı koparıp, ellerin üzerine yapıştırdı. Resmin altına da “Bırakma elimi öğretmenim” yazdı.
Neden bu yazıyı yazdın dedim, “Ben bir soruyu yanlış cevapladım, öğretmenim yanıma geldi ellerimi tuttu, hadi tekrar düşün bu sorunun cevabını sen bilirsin dedi, bende tekrar düşündüm ve doğru cevabı buldum.” Eğer öğretmenim hep elimi tutarsa bende her soruyu doğru cevaplarım. Diyerek hazırlıklarını tamamlamanın verdiği rahatlıkla esneyerek yatağına gitti.
Ertesi gün sabah, çiçeklerini, resmini alıp, sevinçle okulun yolunu tuttuk.
Kızımdan ayrıldıktan bir saat sonra sınıf annesi beni aradı. Ve sorduğu soru şu: “Neden kızınız ile çiçek gönderdiniz, biz sınıf olarak zaten bir tane çiçek yaptırmıştık”
Kendisine şu cevabı verdim:
Bu gün öğretmenler günü, yani öğrenciler ile öğretmenlerin kutlaması gereken bir gün. Veli olarak siz neden müdahale ediyorsunuz. Bu çocuklar 3. Sınıf bırakın, öğretmenleri ile istedikleri gibi kutlasınlar. Çocukları bir kalıba koymaya çalışmayın, özel günleri hatırlamayı kendileri bilsin, değer vermeyi öğrensinler.
Sizi bilmem ama, ben kızımın kararlarına saygı duyarım ve verdiği kararı uygulaması için O’nu teşvik ederim. Bu günde öğretmeni için özel bir şey yapmak istedi ve yaptı.
Bizim amacımız, kalıba sokulmuş çocuklar yetiştirmek değil, kıymet bilen, vicdanlı çocuklar yetiştirmek olmalı.
Diyerek telefonu kapattım. Şaşırmıştım, gerçekten şaşırmıştım insanların bu kadar basma kalıp olmalarına çok şaşırdım….