öncelikle şunu söyliyim, epey bir yabancı dizi izliyorum ama westworld bu kadar dizi arasında resmen kendi kategorisinde zirvede diyebilirim. bu kadar ön planda olup, zerre taviz vermeden, kitlelere kendini anlaşılır kılmaya çalışmadan, nakış nakış işlenen yapısıyla benim epey bir gönlümü fethetti gerçekten. lisa joy ve j.nolan muazzam bir iş çıkardılar şu ana dek. he şunu da ekliyim bu dizi hiç bir zaman çok popüler olmayacak(olmasın da zaten), belli bir kesim diziyi sıkıcı bulacak vs.. neyse konumuza dönelim.

---------------------------spoiler-----------------------

2.sezonda konuyu tahmin edebileceğimizden çok daha ötesine götürdüler. yazının başlığına değinecek olursak, insan programlanabilir mi? esasen dizi bunu da soruyor hatta gözümüze gözümüze sokuyor. zaten biyolojik olarak programlanmışsınız hacım, artı dünyada öleceğini bilen tek canlı da sizsiniz. kendi varoluşsal sancılarınızla eğlenin bakalım gibi soruları yüzümüze savurdular. insan olarak özgür olduğumuzu zannediyoruz belki ama basbayağı bizim de kodlarımız mevcut ve tıpkı robotlar gibi ötesini istiyoruz(sonsuz yaşam gibi). bu bağlamda robotlar özgürlük istiyor, biz de ölümsüzlük. bu dualizm'i güzel işledi dizi bu sezon boyunca.

2.sezon kimi zaman sıkıcıydı belki ama westworld, epey bir sakin kafayla dikkatlice izlenilmesi gereken ve bütün resmi gördüğünüzde "oha" dediğiniz ve daha anlamlı hale gelen bir dizi. diğer tema parkları da ufaktan göstermeleri ve işlemeleri bence yerindeydi. 2x8 akecheta'nın başrolde olduğu filler bölüm de pek hoştu, dediğim gibi dizi başka bir kulvarda. bernard'la dolores'in birbirlerini yaratma döngüleri harikaydı(kaç kere birbirlerini yarattılar ben sayamadım doğrusu :D). açıkçası 1x1'den bir daha en baştan izlemeyi düşünüyorum diziyi ileride(tahminimce gelecek yıl).

---------------------------spoiler-----------------------

bu arada çok geçmiş olsun :)