Başlangıç - Yeni Kız

in #tr8 years ago (edited)

Tam başlamaya karar vermişti ki bir ses duydu yan sokaktan. 18 yaşlarında bir kız yol boyunca yürüyordu. Bir anda canlandı karanlık sokak, aydınlandı. Kız daha seçilir oldu. “Herhalde bir an uyudum” diye söylendi kendi kendine. Sokak bir anda baştan aşağı aydınlanmış olamazdı. Silkelendi, bir değişiklik yoktu. Kızı takip etmeye devam etti. Kız sokak boyunca sanki oraları ilk kez görüyormuşçasına merakla yürüdü. Işıl ışıl dükkanlardan yansıyan renkli ışıklar kızın siyah saçlarını renklendirdi defalarca. Tek tek dükkanlara girip çıktı, bazılarının önlerinde öylece durdu, içeri girmekten çekindi besbelli. Elinde eski bir telefon, ara sıra saate baktı. Biraz ürkek biraz endişeli biraz da yorgun bir ifadesi vardı. Yüzü tanıdık gelecek gibi oldu, hatta iki kaşının arasında bir su çiçeği izi bile vardı. Düşündü… kızı hatırlayamadı.

fotow.jpg
link

Sonra ışıklar tekrar söndü. Uzak bir hatıra gibi uzaklaştı tüm sesler. Sokak eski haline döndü. Yine aynı karanlığın içinde kalmıştı. Ne gördüğünü, neden gördüğünü anlamaya çalıştı. Herhalde yorgunluktan diye düşünerek pek umursamadı. Belki de izlediği bir film sahnesini anımsamıştı, zihni ona oyun oynamıştı. Bir ürpermeyle daha hızlı yürümeye başladı, soğuğun ardından gelen sıcağın ürpertisi gibi bir şeydi hissettiği. Şimdi böyle saçmalıklarla uğraşacak değildi ya. Zihnini tamamen boşaltmak, kafasındaki karanlık tarafı netlikle öldürmek için yürüyordu gecenin bir yarısı. “Bu soğuğa niye katlanıyorum ki!” diye söylendi kendi kendine. Ha! Evet… Hayatı için bir karar verecekti. Bunun için en uygun yöntem buydu.

Ellerini göğsünde birleştirip, birkaç kelime saymaya başladı. Beyaz, siyah, beyaz, beyaz, beyaz… Aklına başka bir şey gelmiyordu. Belli ki aklını tamamen boşaltmıştı. Sadece gecenin siyahını ve ona huzuru ifade eden beyazı düşünebiliyordu. Evet! dedi. Şimdi düşünebilirim. Hayattan ne istiyorum? Bir ses hala saymaya devam ediyordu. Beyaz, beyaz, beyaz… “Tamam”, dedi sesi susturmak istercesine. Huzur istiyorum, onu anladım. Ama bir şeyler eksik…hadi düşün biraz. Neden mutsuzsun?

Bir kahkaha sesi çınladı gecenin içinde. Dönüp baktığında yine o siyah saçlı kızı gördü. Bu sefer yalnız değildi. Yanında kendi yaşlarında birkaç kız ile birlikte gürültülü bir kalabalık içinde bir şeyler anlatıyordu. İlk göründüğü zamana göre daha rahatlamış, daha mutluydu. “Yine nereden çıktı bu kız” diye düşünürken, kendini kızın arkasından yürürken buldu. Kalabalığa takılmış, konuştuklarını dinliyordu. “Şu an iyice kontrolden çıktım, ne yapıyorum ben?” diye düşünürken, aralarında geçen konuşmalardan kızın adının “left” olduğunu öğrendi. Artık aralarında bir arkadaşlık başlamıştı, çünkü ismini biliyordu. Arkadaşlık için ilk koşul iki insanın birbirlerinin ismini öğrenmesiydi, ismini söylemeye yeltendi. Ancak sesi duyulmadan sert bir şeye çarpıp durdu. Kızı takip ettiğini düşünürken fark etmeden bir arabaya kadar yürümüş ve devam edememişti. “Yok artık” diye güldü kendi kendine. Bu kadar saçmalamış olamazdı. Otursam iyi olur diyerek kaldırımda kuru bir yer aradı ve oturdu.

“Acaba Left göründüğü kadar mutlu mu? Yoksa o da benim gibi hala arıyor mu?", dedi, bir eliyle boynunu ovarak. Bu kadar kısa sürede bulmuş olamaz daha 2 dakika bile geçmedi. Bence diğer kızlar arasında kabul görmek için oynadığı bir mutluluk oyunu bu, kesinlikle sahtekarlık.

Sonra sessizlik…

Bir hayali mi kıskanıyorum?...

“Evet. Tam olarak bunu yapıyorum. Bir şeyleri çözmek için yola çıkıp delirerek eve dönmek! Tam da benim yapacağım bir iş” diye çıkıştı kendine. Bilmiyordu…

foto2.jpg
link

Delilik neydi ki? Deli olmak etraftakilerin çoğundan farklı düşünüp bunu korkmadan dile getirebilmekti aslında. İnsanların birbirlerini yargılayarak puan topladıkları bir oyunda seviye atlamayı reddetmekti. Kötü bir şey değildi yani. Kıskanıyorsan, kızıyorsan, haksızlığa uğramış hissediyorsan veya mutsuzsan söyleyebilmen gerekirdi. Delilik bunları korkmadan yapabilmeyi gerektiren, nadir bulunan bir meziyetti. Aslında böyle hissettiği için kendini yargılamak yerine takdir edebilse belki mutluluğa biraz daha yaklaşmış olacaktı. Ne yazık ki henüz bilmiyordu.

Sort:  

This post has received a 0.24 % upvote from @drotto thanks to: @banjo.

You are welcome, and well mannered.

This post has received a 28.38 % upvote from @whatsup thanks to: @onderakcaalan.