ÇOCUKLARI OLDUĞU GİBİ GÖRMEK

in #life7 years ago

Ana sınıfının ilk günleri, biz veliler bir heyecanla birbirimiz ile Ayberkışıyoruz, bütün velilerin yüzün de kocaman gülümseme, AyberkışmakAyberk duyulan memnuniyet ilk zamanlar her şey çok güzeldi, birbirimize karşı dürüst olduğumuzu düşünüyordum. Sohbet ağırlıklı olarak çocuklar etrafında dönüyor, anneleri dinleyince aklım durdu, neredeyse bütün çocuklar birer dahi, hani bıraksan ilkokuldan mezun olacak durumdalar ama eğlence olsun diye anasınıfına gidiyorlar:)

Hele bir Ayberkesi bir anlatıyor, henüz 5 yaşında ki çocuk, tam bir salon beyefendisi, kumaş haricinde giymiyor, pijamaları ile salona bile gelmiyor. Ütülü pantolon ve gömlek giymeden kahvaltı masasına oturmuyor, çizgi film bile izlemiyor, sadece belgesel ve haber programları izliyor. Geleceği ile ilgili gayet mantıklı planlar yapıyor ve ne olursa olsun asla yalan söylemiyor, arkadaşlarını üzmemek için kendini feda ediyor. Aman Ayberkrım, nasıl bir çocuk böyle büyümüşte küçülmemiş:)

Diğer çocuklarda birer harika, ama hiç biri Ayberk kadar değil. Bende bir şeyler söyleyip kızımı övmek istedim ama benim kızım 5 yaşın tüm özelliklerini taşıyan zaman zaman da 3-4 yaşında bir bebek gibi davranan bir çocuk. Tabi ki boş durmadım birkaç övgüde ben yaptım ama çok sönük kaldı övgülerim. İnanılmaz üzüldüm, benim kızım dahi değil diye…….

Velilerden ayrılır ayrılmaz bir kitapçıya koştum, ana sınıfı için ne kadar akıl zeka oyunu, İngilizce kitabı, cd leri varsa aldım eve koştum. Bir heyecan ile hepsini kızıma gösterdim ama hiç biri ile ilgilenmedi…:(

İnternetten dahi çocuk özelliklerine baktım tutmuyordu, bazı özellikleri tamam uyuyordu ama çoğunluğu tutmuyordu. En iyisi bir IQ testi yaptırmalıydım zekası tescilli olurdu ve en sağlamı bu idi…..
Bu arada veli görüşmeleri hız kesmeden devam ediyordu, her veli buluşmasından sonra eve üzgün geliyor ve kızımın zekasını artırmak için yeni metotlar araştırıyordum.
Bu süreçte hem kızım hem de ben oldukça mutsuzduk. Çocuk benimle vakit geçirmek istemiyordu. Ben iyi olsun diye uğraştıkça işler sarpa sarıyordu.
Ben böyle boğuşurken Ayberk’in annesi ile samimi olduk. Neredeyse her gün görüşüyorduk. Çocuklardan başka da bir şey konuşmuyorduk Ayberk şöyle Ilgın böyle, aslında konuşmuyor yarıştırıyorduk………
Bu süreçte yalanlar söylemeye başlamıştım, kızımın hiç yapmadığı şeyleri yapıyor gibi anlatıyordum okumuştum ya:) dahi çocukların özelliklerini, artık destekli atıyordum. İşin en kötü tarafı bende kızımı hayal ettiğim gibi görmeye başlamıştım. Beklentilerime cevap vermediği zamanlarda çılgına dönüp, kızımı dahi yapmanın yollarını arıyordum.

Ayberk ile bu kadar çok görüşmemize rağmen Ayberk’i incelemeyi hiç akıl edememiştim. Birkaç defa Ilgın ile Ayberk’i okuldan ben aldım, annesinin talimatlarına uyarak ona bir dahi gibi davranmaya çalıştım ama benim yaptıklarıma çocuk bir anlam veremiyordu, gayet normal bir çocuk gibi davranıyordu. Ben dahi çocuk annesi olmadığım için talimatları doğru yapamadığımı düşündüm ama bir taraftan da Ayberk da bir terslik var diye düşünmeden kendimi alamadım.
Sonraki görüşmelerde Ayberk ile annesinin ilişkisini mercek altına aldım, Ayberk çok normal bir çocuktu. Sorun anne de idi, çocuğu olduğu gibi değil görmek istediği gibi görüyordu ve çocuk bu durumdan hiç hoşnut değildi. Annesinin yanında çok konuşmayan, her şeyi doğru yapmaya çalışan, beyefendi gibi davranmak için çaba harcayan, her hareketi kontrol edilen mutsuz bir çocuk.
Annesinin olmadığı yerlerde daha rahat ve mutlu sürekli bizimle gelmek istiyor, bize geldiği zamanlarda gitmek istemiyordu çünkü çocuk benim yanımda kendini kasmıyor, içinden geldiği gibi davranıyordu.

Kendim ile yüzleştim, kızıma haksızlık yapmıştım, O’nu boş yere üzmüştüm:(
Vakit geç olmadan olayların farkına vardığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Her çocuk özeldir. Biri diğerine benzemez, her çocuk sevgi ve saygıyı hakediyor.
Kızımı karşıma alıp, kendisine yanlış davrandığım için özür diledim. O benim kızımdı eksisi ve artısı ile ve ben O’nu koşulsuz seviyorum………………